Ayrımcılığın daniskası

Emlak vergisi, milleti kendi malına mülküne söver duruma getirdi sonunda. Zam oranları belediyelerin insafına bırakıldığından  üç kuruş beşe çıkıyor. 
Tuzu kurular damızlık evlat sanki. Geçim için inleyenler; gariban, yoksul, emekli. Açlık sınırından aşağıya çekilen bu kesim fiat ayarlaması, tur-kur, yafta, nema, döviz, altın, MTV (motorlu taşıt vergisi) tapu harcı, gelir vergisi, daha sayamayacağım kadar ödenti ile çaresizlik parmaklıklarının arkasına atıldı.
Deli Dumrul köprü yaptırmış, geçenden de geçmeyenden de beş akçe alırmış.
Belediyelerdeki emlak beyanı,  Deli Dumrul'un köprü hesabında adeta.
E DEVLET uygulaması ile Türkiye Nüfusuna kayıtlı  tüm vatandaşlar takip ediliyor,  bütün bilgiler,( geliri- gideri-hal-i pürmelali, sabıka kaydı, taşınırı, taşınmazı) bir dokunuşla gözler önüne seriliyor.
          Hatta sihirle gelmişi, geçmişi, yedi sülalesi ve dahi geleceği okunuyor işe uygunluğu hizmeterliği buna göre ayarlanıyor, yetki ve etkileri düzenlenip tahsis ediliyor.
Yeni yla girdiğimiz şu günlerde
"Ev sahiplerinin yakından ilgilendiği emlak vergisinde taksit ödeme süreci devam ederken, emlak vergisinden kimler muaf tutuluyor bakalım?
İşte detaylar: Mülk sahipleri, her yıl emlak vergisi ödemek zorunda. Ancak kanunen geliri bulunmayan emekli, tek mesken sahipleri vergiden bir dilekçe ile muaf tutuluyor. 200 metrekareden daha küçük olmak şartıyla tabi ki. Bu muafiyetten  emekli, dul ve yetimler yararlanmaktadır.

Diyelim ki tek mesken sahibi kanunun belirttiği koşulları taşıyor, fakat ihmal edip en doğrusu belediyeye dilekçe vermesinin gereksizliğini düşünüp bu işlemlerin zaten otomatik sistem tarafından yapıldığı bilinciyle beyan vermeyişi gırtlağının sıkılıp, muaf olduğu senelere faizi  ile vergi  ödettirilmesi anlaşılır gibi değil bence.
Böyle mükelleflerin meskenine su, elektrik  aboneliği veriliyor, muhtar ikametini kayıt altına alıyor. Seçimlerde âl-i şahsı oy hatırına defalarca ziyaret ediliyor, postacı, kargocu konumla buluyor. Beyan gecikmesi var diyerek, muaf olduğu meskenden gecikme cezasını da üstüne ekleyerek har(a)ç  almak, ekmeğe kan doğramaktır .
Su, elektirk sayaçları mesken sahiplerinin malûm yerlerine mi takılıyor da beyan ile bilgilenecekler! Belediyelere akan çevre temizlik vergileri hangi faturalarla tanzim ve talep ediliyor o zaman?
Tapu Sicil Kayıtlarına düşen beyanlar, belediye emlak dairelerine yansıması zor  veya imkansız mı? Hani bir tuşla her şeyi bilenler, buna gelince neden bakarkörler?
Boğazından, çoluk çocuğundan kısarak  yasal dilencilikle banka ipoteğiyle alınan iki göz odalı evde oturmak için vatandaşın haraç vermesi doğruysa eğer: "Vurun abalıya!"
Düşünsenize hayatınızın on-on beş veya yirmi yılını hiç ederek beton duvar almaya çalışıyorsunuz ev sahibi olmak bu kadar zorken, barınma ihtiyacı her insanın en doğal hakkıyken hem de.Vatandaş aldığına alacağına bin pişman oluyor.

O zaman aynı şartları kapsayan emlaklar muhite göre niye değerlendirilmiyor acaba? Örneklersem eğer: Antalya merkez Konyaaltı, Lara, Fener, Güzeloba ile Varsak, Sütçüler, Habipler, Kütükçü' deki gibi meskenler niçin aynı kefede tartılıyor?

Ayrıca belediyelere neden emlak vergisi ödeniyor? Çünkü en çok iki ucu açık kurumlar olarak lanse edilir belediyeler.
Hizmeti siyasete bağlı bir kuruma vergi ödemek tuhaf geliyor.

Sonsöz: Aynı kentte bizim sınırlarımız haricinde deyip işin içinden sıyrılmak ayrımcılığın daniskasıdır!

Yayın Tarihi
30.01.2022
Bu makale 697 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!