“Anne, Onları Kurtarmalıyız!”

Bir yaz sabahı deniz kıyısında yürüyüşe çıkan anne ve oğlu kumların üzerinde dev gibi bir Caretta’nın ikiye bölünmüş cansız bedeniyle karşılaşmışlar. Ölü Caretta’nın tam yanında bir çukur, çukurun içinde de yumurtalar varmış.

Bu manzara karşısında büyük üzüntüye kapılan anne ve oğlu ilk önce ne yapacaklarını bilememişler.

Biraz sakinleşince etrafı incelemeye başlamışlar.

Kumların üzerinde görünen tekerlek izlerinden yola çıkarak, 4x4 çeker bir arazi aracının safari yapmak için geldiğini, o sırada yumurtalarını açtığı çukura bırakmaya çalışan anne Caretta’nın üzerinden geçerek ölümüne neden olduğunu anlamışlar. Sağlam kalan yumurtaları ve anne Caretta’yı kuma gömdükten sonra oradan uzaklaşmışlar.

O gece ikisi de uyuyamamış.

Oğul bir ara dalar gibi olduğu uykusundan sıçrayarak göz yaşları içinde annesine seslenmiş;

“ANNE, ONLARI KURTARMALIYIZ!”

DEKAFOK Derneğinin kuruluş hikayesi işte böyle başlamış dostlar.

Benim bu hikayeye dahil olma sürecim ise; 2020 yılında Manavgat Sorgun sahilinde gördüğüm derme çatma bir çadırın Caretta Caretta’ları korumaya kendini adayan genç bir kadına ait olduğunu öğrendiğimde başladı.

Caretta’ların yumurtlamak için bu kumsala geldiklerini duyunca, “Bu koca bebekler buraya da mı geliyorlar!” diye gülmüştüm.

Oysa o koca bebekler, milyonlarca yıldır Manavgat çayının denize döküldüğü bölgedeki sazlık alanda çiftleşir, kumda kazdıkları çukurlara da yumurta bırakırlarmış. Yuvaya bırakılan yumurtalar oksijen yönünden zengin kumsalda ortalama 50-60 gün kadar kalırlarmış. Bu sürenin sonunda yumurtadan çıkan yavru Caretta Caretta’lar (Juvenil Bireyler) hızla denize yani asıl evlerine yönelirlermiş.

Son yıllarda dünyanın farklı bölgelerindeki kuluçka sürelerinin 47 güne kadar düştüğü gözlemlenmiş. Bu durumun yaşanan iklim değişikliği nedeniyle oluştuğunu söyleyen uzmanlar çok önemli bir konuya daha dikkat çekiyorlar. Şöyle ki;

Yuva içi sıcaklığı cinsiyetin belirlenmesinde önemli bir unsurmuş. Eğer yuva ısısı 32 derecenin üzerinde ise yumurtadan çıkan Juvenil bireyler genellikle dişi, 28 ve daha alt derecedeyse juvenil bireyler genellikle erkek oluyormuş.

Yuvalardaki yüksek ısının uzun vadede dişi deniz kaplumbağası popülasyonunda artışa neden olacağını söyleyen uzmanlar, işin içine bir de etraftaki yapay ışıklar karışınca, insan kaynaklı nedenlerle Caretta Caretta neslinin tehlike altına girdiğini gözlemlemişler.

Dünya genelinde, doğduğu kumsaldan başka bir yere yumurta bırakmayan bu eşsiz canlıları koruyabilmek için pek çok önlem alınmış ve alınmaya da devam ediyormuş.

Geçen yıldan bu yana zaman zaman haberleştiğimiz Seher Hanım bu mucizeye tanıklık etmek ve gönüllü olarak çalışmak üzere beni de davet etti. Ben de 14 Temmuz 2021 tarihinde karavanım Özgür Kutup Yıldızı’na atladığım gibi Manavgat’ın yolunu tuttum.

Sorgun sahiline ulaştığımda geçen yıl gördüğüm derme çatma çadırın yerinde, üzerinde DEKAFOK (Caretta Deniz Kaplumbağaları, Akdeniz Fokları, Kum Zambakları Koruma ve Yaşatma Derneği) yazan, ağaçtan yapılmış çok güzel bir gözlem eviyle karşılaştım. Gözlem evinden bana doğru koşarak gelen Seher Hanımla kırk yıllık dost gibi kucaklaştık. Uzun uzun sohbet ettik. Bana derneğin kuruluş hikayesini anlattı. Oğlu Taha ile birlikte anne Carettanın parçalanmış bedenini gördükleri anda neler hissettiklerini anlatırken benim de gözlerimden yaşlar süzüldü. Taha’nın ağzından dökülen “Anne, onları kurtarmalıyız!” cümlesini duyduğu anda kararını verdiğini ve ömrü yettiği sürece bu hayvanları korumaya yemin ettiğini söylerken adeta o anları tekrar yaşıyordu.

O acı olayın hemen ardından çalıştığı işten bir ay ücretli izin almış. Sahile gelip çadır kurmuş. Oğluyla birlikte Caretta’ları izlemeye başlamış. Mendirekte yaşayan fok ailesini de yakından gözlemlemiş. Bir ay çabucak geçmiş. Bir ay da ücretsiz izin almış. O izin de bitince durumu anlatarak işinden istifa etmiş. Bu süreçte sevimli deniz canlılarının kıyıya geliş gidiş döngüsünü tespit edip, yerel yönetimi, yöre halkını, otelleri, turistleri bıkmadan usanmadan bilgilendirmiş.

Caretta’lar, deniz anası, balık yumurtaları, deniz çayırları ve yosun gibi gıdaları tüketirler. Bir şekilde denize düşen naylon poşetleri de deniz anası zannedip yiyorlarmış. Yedikleri poşetler nedeniyle de ölüyorlarmış. Seher Hanım bunu öğrendiğinde, sahil boyunca atılan çöpleri düzenli olarak toplamaya başlamış. Karşısına çıkan her insana da bu gerçeği anlatıp farkındalık yaratmaya çalışmış.

O yaz, tam da o bölgede sahil düzenleme çalışmaları hız kazanmış. Kumsalda bulunan nesli tükenmekte olan Kum Zambaklarının telef olduğunu görünce tohumlarını toplamaya başlamış. Bu endemik bitkinin yaklaşık 6000 kadar kök soğanını belediyenin gösterdiği alana dikmiş.

Başlangıçta elindeki maddi kaynaklar yeterli gelse de zaman içinde tüm parası bitmiş.

Caretta’ları koruyabilmek için geliştirdiği, sürdürülebilir projesini hayata geçirmek için ihtiyacı olan desteği bir türlü bulamamış Yine bir gün, ne yapacağını, nasıl devam edeceğini düşünerek sahil boyunca çöp toplarken yanına bir kadın yaklaşmış. İngilizce olarak merhaba dedikten sonra devam etmiş; “Her sabah ve akşam sahile atılan çöpleri topluyorsunuz. Görevli olduğunuzu sanmıyorum. Bunu neden yapıyorsunuz?”

Seher Hanım mücadelesinden kısaca söz ederek işine devam etmek için izin istemiş. Ama kadın onu bırakmamış ve kendini tanıtmış. Meğerse kadın ve eşi karavanla dünyayı gezen “TREAD THE GLOBE” diye tanına youtuber çiftmiş. Bu ünlü çift Seher Hanımın hikayesini ve verdiği mücadeleyi anlatan videolar çekerek kanallarında paylaşmışlar.

Bu videolar yurt dışında oldukça ses getirmiş.

Çok kısa sürede ciddi miktarda para toplanmış. Seher Hanım, bu mucizevi yardım karşısında ne diyeceğini bilememiş. Soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan Caretta Caretta’lar adına toplanan bu para sayesinde çalışmalar hız kazanmış. Hemen tüm izinleri alarak DEKAFOK derneğini kurmuş ve derneğe ait gözlemevini yaptırmış. Gözlemevinin inşası esnasında bir işçi gibi çalışarak ahşap bölümleri boyamış ve montajına yardım etmiş.

İlerde müzeye dönüştürmeyi planladığı bu gözlem evinin işleri henüz bitmemiş, çalışmaları devam ediyor.

Gönüllülerin desteği çok büyük.

Yerel Halk da konuyu anlamış ve destek veriyor.

65 km sahil boyunca ateş yakılması kesinlikle yasak. Tespit edilen yuvalardan çok tespit edilemeyen yuva var. Yakılan ateş yuvanın üstünde veya yakınında olursa alttaki yumurtalar pişiyor. Çıkmaya hazırlanan yavrular da maalesef ölüyor.

Yeni çıkan yavrular denizin kokusunu alıp içgüdüsel olarak denize doğru ilerliyorlar. Ancak gözleri ışığa çok duyarlı. Etrafta yapay bir ışık kaynağı varsa ona doğru gidiyorlar. Denizden uzaklaştıkları için ya ölüyor ya da kirpi, kedi, martı gibi hayvanlara yem oluyorlar. Yavrulara dokunmak kesinlikle yasak. Üzerlerine insan kokusu sinen bu yavrular denizdeki diğer canlılar tarafından kolayca fark ediliyor ve avlanıyorlar. Tüm bu nedenlerle sahil bandında sürekli devriye gezip bilgilendirme yaparak insanları yavrulara dokunmama ve gece ışık yakmama konusunda da uyarıyor.

Belediyeye yaptığı iş birliği çağrısı sonrasında, sahil boyunca yanan sokak lambalarının tamamı yetkililerce saat 24.00 gibi söndürülüyor.

Başlangıçta pek de oralı olmayan otel işletmeleri, yuvaları ve yavruları görmek isteyen yerli ve yabancı turistlerin akın akın geldiğini görünce tavırlarını Caretta’lardan yana değiştirmişler. Gece personellerini eğiterek DEKAFOK derneğine destek olmaya başlamışlar.

Seher Hanımın daha önce hukuk bürosunda çalışmış olması da ayakları yere sağlam basan bir mücadele vermesini kolaylaştırmış.

2020 sezonunda 62.000 civarında Juvenil Caretta bireyini, 6.000 kök kum zambağını ve 2 adet Akdeniz Fokunu kurtarıp korunmaya alınmasını sağlamış.

Orada kaldığım üç gün boyunca gece gündüz devriye gezdik. Yuvaları kontrol ettik. Sahilde ateş yakılmasını önlemek için gözümüzü dört açtık. Yuvadan çıkar çıkmaz yapay ışıklar yüzünden yolunu şaşırmış yavru Caretta’ları topladık. Üç günün sonunda ben tükenmişken Seher Hanım hala aynı enerjiyle devam ediyordu.

Bu inanılmaz kadın, karşısına kim çıkarsa çıksın bıkmadan usanmadan, Caretta Caretta’ların doğanın ekolojik dengesi için önemini, soyunun tehlikede olduğunu, korunmaları için neler yapılması gerektiğini anlatırken; kimileri alkışlıyor, kimileri dua ediyor, kimileri de “bu çabayı sürdürmek için ne yapabiliriz?” diye soruyordu.

DEKAFOK derneğini sosyal medyada takip ederek bir adet Juvenil Caretta’nın kurtulmasına yardım edebileceklerini öğrenenler hesabı hemen takibe alıyorlar.

Üç ay kadar süren yumurtlama mevsimini neredeyse uyumadan geçiren Seher Hanım, kış aylarında da Milli Eğitim Müdürlüğü aracılığıyla okullarda zoom üzerinden online olarak “ÇEVRE BİLİNCİ” dersleri veriyor.

Bu derslerden birinde Caretta’ların, deniz analarını ve balon balıklarının yumurtalarını yiyerek çoğalmalarını engellediğini öğrenen çocuklardan biri aynen şöyle söylemiş;

“ASLINDA BİZ ONLARI DEĞİL ONLAR BİZİ KORUYORMUŞ!”

Yayın Tarihi
03.09.2021
Bu makale 1222 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!