Afet Bölgesi

Senelerdir, kendimce doğru görmediğim konularda gerekli uyarıları gerek sözlü veya gerekse yazılı olarak iletmeye çalıştım.

Bu arada Sayın Kahya’ya da bazı konularda fikrimi ilettim. Sayın Kahya da bana bunları kendine ait gazetesinde bir köşede yazmamı istedi.

Ben de bu düşünceyle ilk yazımı kaleme alıp göndereceğim. Bu benim ikinci yazı denemem olacak…

İlkinde Siyasi bir Partinin Antalya İl Başkanlığının yayın organında yazmamı istemişlerdi. İkinci yazımda yayın hayatı sona ermişti.

Bakalım, burada ne kadar devam edecek…  Sayın Kahya’ya sorun olmak istemem…

Dünya Kenti , Turizm’in Başkenti Antalya’dan başlayalım.

Uçak krizinden sonra Rusya ile yaşanan sıkıntıların en büyük dip vurgunu Antalya’da yaşanıyor.

Güvenlik nedeniyle dışarıdan Ülkemiz savaş alanı gibi görünmektedir. Güven yok olunca Avrupa piyasaların da da ciddi düşüşler yaşanıyor.. Rakamları herkes söylüyor… Ancak, 2002 yılı verilerine döneceğimizi söylemek isterim… Ancak, gelecek olan Turist sayısı 2002 yıllarına düşerken 2016 yılındaki ve bu süre zarfında artan yatak sayısını göz ardı etmemek gerekir… O zaman düşüşün büyüklüğünü daha kolay anlarız… Bir de ciro bazında değerlendirmek gerekir. Hem sayısal kayıp var, hem de fiyatların düşüşü ile yaşanacak ciro kaybı var. Matematiksel olarak fiyatların %50 oranında düştüğünü varsayarsak ve sayısal olarak de en az %50 kayıp olduğunu göz önünde bulundurur isek kaybın miktarını takdirlerinize bırakıyorum.

Oteller , Bayram nedeniyle yerli müşterilerle dolacak…Peki bu müşteriler çevreye çıkarak günlük geziler ve alışverişler yapacaklar mı? Hayır, gelip plajlarda uzanıp tatil yapacaklardır. O zaman otellerin dolu olmasının çevreye bir faydası olmayacaktır.  Açık bazı zincir otellerin bazı otellerini sezon ortasında kapatmaya karar vermesi ile Bayram öncesi en az 500-600 kişi daha işsiz kalacaktır. Bu sene işe başlayamayanları saymak mümkün değildir.

Belekte esnaf kepenk kapattı, Taksiciler kontak kapattı… Yarın Kemerde aynı şeyler olacak… Açıkçası Perşembenin gelişi Çarşambadan belliydi… Ne yaptık… Turist duasına çıktık… Son günlerde intihar vakaları başladı…Devam edeceğe benziyor..

Diğer taraftan kuruluşların kişilerin borçlarından dolayı sıkıştırmalar başladı…Ödenmez miktarlar çığ gibi büyüyecektir. Hükümet, bir taraftan Sektöre yardım etmeye çalışırken kayıpları telafi edeceklerini söylerken , diğer yandan da SGK, Vergi Dairesi gibi Kurumların alacaklarını tahsil etmek için harekete geçirmektedir. Kimse ödemeyecek  ,  İcra daireleri şişecektir. Bankalar alacaklarını tahsil edemeyecekler ve vatandaşın üzerine gideceklerdir.

Afet Bölgesi ilan edilir ise tüm bunlar ertelenebilecektir.

Son 1 yıl da 3 Bakan değiştiren sektöre ilaç olacak hiçbir çözüm öngörülmemektedir.

Binlerce işe başlayamayan işçiler, evlerin önlerinde iş bekleyen minibüs, otobüs esnafı, açılmayan otellerden dolayı yaklaşık 58 sektörün ve tedarikçinin işlerinin zayıflaması… Netice olarak Van’ da ki Van Et , Kars’taki kaşar peyniri satan esnaf da etkilenecektir.

Geçen yıl yaklaşık 11.500.000 turistin geldiği Antalya da basit bir hesap ile her bir kişi günde 200 Gr. Domates yese 2.300.000 Kg. yani, 2300 TON domates tüketiminin olmadığını da göz önünde bulundurmak gerekir.

Yukarıdaki örnek sadece domates için öngörüldü… Diğer ürünleri de siz hesap edin…

Saygılar…