Adım Badem…

Ülkenizin batısında bulunan Ege denizinin kirlenmeye başlamış ortamında kendimi oldukça rahat ve özgür hissediyorum. Ailem çok önceden buraları keşfetmiş, buralarda hayat bulmuşlar, sonra ben doğmuşum. Ancak henüz yeni doğduğumda kaçıp gittiler, bıraktılar beni buralarda. Kısa bir süre sonra farkıma varan Türk insanları beni aldılar ve bir süre beslediler. Badem diye tanıttılar herkese. Zamanla bende sevdim bu ismi. Burada yaşadıklarım?  Önceleri iyiydi, sonradan anlayamadığım şeyler olmaya başladı, neticede içinizde sağ gösterip sol vuranlarınızı affedebilir miyim?

Evet, yaklaşık 2 yıldan fazla bir süredir kıyılarınızdayım. Sizlerle karşılaşmam ve tanışmam aslında pek üzerinde uzun süre konuşulacak türden değil. Başta bende farkında değildim olanların. Henüz çok küçüktüm, dedim ya, bir kez deşifre olduktan ve ara sıra kafamı sudan dışarı çıkardığımda sizleri görmek, bende size karşı daha yakın olma isteğimi arttırdı.

Çoğu zaman böyle olurdu birlikte olmamız, ben kafayı sudan çıkarır sizlerde teknelerden el sallar, sevgi gösterilerinde  bulunurdunuz.

Benimle oyun oynamak isteyen çocukları gördükçe onlara karşı sevgim bir daha arttı.

Uzun sürmedi bazılarınızın dostluğu, bir süre önce Didim sahilinde eşeğin sudan gelmesini beklerken, bu süre içerisinde sıkılmayayım diye dayak ile attınız.

Küreğin sapıyla vurdunuz kafama.

Sonradan tanıştım sudan gelen eşekle, ''Abi kusuruna bakma bu insanların, bir eşeklik etmişler işte' diyerek gönlümü almaya çalıştı.

Göz ve kafa dağılmış bir vaziyette yüzmeye devam etmeyi düşündüm nitekim.

Saate bakıp geç olmuş diyen eşek, 'Dur gitme', dedi, gözüme damla sıktı, aspirin ve ağrı kesici içirdi.

Kendince tedavi etmeye çalıştı beni zavallı.

Eşekle İrtibatı kesmedik, halen haberleşiyoruz.

Havalar soğumaya başlamıştı, üstüme kalınca bir yelek giydirdiler.

Pek yakıştı doğrusu.

Bir havuza aldılar, kötülerden sana hayır yok, bundan sonra burada yaşayacaksın dediler.

Zor olmadı enim için doğal ortamın dışında kalmak.

Gel terk et buraları dediler, ama dinlemedim işte.

Baktılar olmuyor, saldılar beni, yine kulaç atmaya başladım güzel sahillerinizde.

Bazen hava karardığında teknelere doluşmuş esmer tenli insanlarla karşılaştım.

Çoluk, çocuk sürükleniyorlardı sessizce bilinmeyene doğru. Aç oldukları her hallerinden belliydi. Birçok fırtınalı gecelerde tekneleri batıyor ve çoğu sürüklenip gidiyordu akıntıyla beraber derinliklere.

Kalanları bazen bir tekne gelip alıyor veya can havliyle yüzmeye, daha doğrusu hayata tutunmaya çalışıyorlardı.

Çoğuna neler oldu bilmiyorum.

Bazen teknelerden dökülen çöpler üstüme doğru sürükleniyordu. Henüz kafamdaki şişlikler ve morluklar yeniden geçmeye başlamıştı.

Sağlık sigortam olmadığı için tedavi olamıyordum.

Hava karardığı zaman bazı bölgelerde tekneler çoğalıyordu. Denize attıkları fileye benzer malzemelere takılan balıkları gördükçe sebebini sormayı çok istedim.

Aslında bende seviyorum balığı. Ağlara zara vermek pek aklımdan geçmemişti.

Ailem şu anda nerede bilmiyorum. Aldığım duyumlara göre 3 veya 4 kişi kalmışlar.

Onları bulmak kolay olmayacak. Ailenin en saf foku olarak onlara tekrar ulaşabilecek miyim bilmiyorum.

Bu arada eş olarak birisini arıyorum.

Kafaya kürek yemek alışkanlık yarattı. Yine böyle bir durumla karşılaştım, oldukça rahatladım.

Sol göz yine kapandı hamdolsun.

Pamuğa çay damlatıp sürdüm, aferin iyi yapmışsın, iyi gelir dediler.

Kafamda bazı sıyrıklar var.

Sağlık ocağı yine kapalı, çaresizim şu anda.

Göz bu sefer açılır mı bilmiyorum.

Sponsor bulursam yurt dışında tedavi olacağım.

Oldukça uzun bir süredir beraberim sizinle.

İyi olanlarınız pek aramıyorlar artık beni. Belli ki doğal ortama terk etmek istiyorlar.

Barış yapsak artık diyorum.

Vurmayın artık kafam gözüme, aptal olacağım yoksa sayenizde. 

 Almanya'da Kutup Ayı yavrusu olmak vardı. İyi bakılmış kerata oralarda.

Knut koymuşlar ismini.

Koca Ülke ayağa kalkmış, nerede ise kahraman oldu yumurcak.

Sevgi ve şefkatle büyüttüler yumurcağı.

Kadere sordum ne iş diye, 'işim var uğraşamam seninle', dedi.

Durum parlak değil, onlar pamuklara sarıp sarmalanmış, ben halen dayak yiyorum.

'Ya sev, ya terk et', dediler

Seviyorum abi…

Kafaya koydum, buralardan ayrılmayacağım.

Akıllı olun, benden size zarar gelmez.

Sünnet olduktan sonra gönüllü turizm elçiniz bile olabilirim.

Teklifimi kabul edenler bana yazsın lütfen.

Şu anda nerde miyim?

Kıyılarınızdan seyrediyorum yaptığınız onca saçmalıkları.

'Kör ölür badem olur', dediler.

Evet,  vurmaya devam ederseniz gerçekten kör olacağım ama halen ölmedim ve adım badem.

Yayın Tarihi
15.01.2009
Bu makale 11317 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!