BİLİMSEL DÜŞÜNCE

"4" Parmak Sembolün Anlamı

Mısır'daki devrim hareketinin ardında sanal ortamda "4" (dört parmak) işaretini çok sık görmeye başladık.
Merak edip araştıran ve bilerek kullanan olduğu kadar, araştırmadan; "özenti" ya da sanal baskı, biat kültürü gereği bilinçsizce kullananlar da olmuştur.
Ancak konu artık "politik-ideolojik" bir sembol haline geliverdi. Ülkemde bazı politikacılar, durmadan dört parmağını göstererek vatandaşlara "politik yön" vermeye çalışması çok ilginçti!
***
"Rabia sembolünün anlamı nedir?"
Merak edip bu ideolojik ve biraz da "bağnazlık" kokan işaretin anlamı nedir diye sorguladık, bazı kaynaklardan alıntı yaparak konuyu değerlendirdik, yorumladık; görüntü (profil) resmi yapanların çoğunun bu "4" (parmak-el) işaretinin gerçekten ne anlama geldiğini, bu işaretin köken olarak nereden kaynaklandığını ve ardındaki felsefi düşüncenin, mesajın ne olduğunu bildiğini sanmıyorum.
Öğrenilmesinde yarar vardır ki gerçeklerin nasıl politika uğruna istismar edildiğini, yalanlarla, demagoji ile insanların nasıl kandırıldığı, aldatıldığını anlaşılsın.
***
Bu "4"(parmak-el) işareti nereden geliyor, kaynağı nedir, ona bakalım; bilinen varsayıma göre bir elinde ateşten meşale, diğerinde su kovası olan bir hatun kişi vardı, adı da "Rabia el-Adeviye..." Tarihi rivayetten aktarılan hikâyesi şöyle; "Mecnun-deli" olarak tanınan yaşlı bir kadın; bir elinde ateşten meşale diğer elinde bir kova su var...
Gece gündüz Irak'ın Basra kentinin sokaklarında gezinmekte...
Basra halkı ona karşı kısmen hoş görülüdür, çünkü "mecnun-deli" sayılır...
Basralının dilinden aktarıldığı varsayılan -söylenen- ifade şöyle: "Biz zaten seni deli biliriz de, bu yeni deliliğin sebebi nedir?" diye sorarlar.
Rabia'nın verdiği cevap, belki de zaman tüneli boyunca ekleme çıkarmalar yapılarak biraz da duygusallıklarla süslenerek günümüze kadar aktarılmış ve Rabia'nın dilinden aktarıldığı söylenen ifade şöyle özetlenmiş:
"Bize söylendi ki eğer dinimizin kurallarını takip edersek, cennete gidip sonsuza kadar keyif içinde yaşayacağız. Eğer kurallara karşı çıkarsak, cehennemin kızgın ateşleri içinde yanacağız. O nedenle, herkes sadece kurallara uyup yeryüzündeki zamanını doldurmak peşinde.
İyi insan olmanın sebebi cennet için verilen söz oldu.
Kötülükten korunmanın sebebi de cehennemden korku...
İşte onun için cenneti ve cehennemi arıyorum.
Bir bulursam, elimdeki bu meşalenin ateşiyle cenneti yakıp yok edeceğim.
Bu su ile de cehennemin ateşini söndüreceğim.
Böylece, hepimiz, cennet rüşvetinden veya cehennem korkusundan değil, iyiliğin güzelliğinden dolayı iyi insan olacağız"
***
Evet, bugüne kadar aktarılan Rabia hikâyesinin felsefi boyutu böyle kaydedilmiş.
Biraz tarihi olaylarla ilişkilendirelim.
Arap toplumu erkek egemen bir toplum ve kadın, özellikle kız çocukların değeri yok, her türlü muameleye reva görülüyor; esir ya da köle olarak alınıp satılıyor, cariye olarak hareme kapatılıyordu...
İşte Rabia, böyle ilkel bir toplumda dünyaya gelmiş, korkmadan konuşan cesur bir kadın. Bu cesaretinden dolayı da ona "deli-mecnun" denilmiş...
***
Kimdir Rabia?
Bedevi Arap, fakir bir ailenin 4. kızıdır. Zaten adını da "Dördüncü" anlamına gelen "Rabia" koymuşlar...
Kısaca adsızdı "Rabia"...
Arap toplumunda anne babası ölen kızlar esir-köle pazarlarında satılırdı.
Rabia da anne babası ölmüş ailenin dördüncü kızı olarak köle-esir pazarında "cariye" olarak satılmış...
Her satışta, yeni sahipleri tarafından haremine kapatılmış, bir süre cariye olarak hayvani hislerin tatmini içi kullanılmış!..
Arap toplumunda egemen olan anlayış ve sistem "köleci rejim", işleyişinin doğası gereği köleler, cariyeler insan yerine konulmadığı bir zaman dilimi... Köle sahibi, cariyelerine nikâh yapma mecburiyetinde değildi, bir süre kullanıldıktan sonra köle pazarında tekrar satabiliyordu cariye-köle kadınları...
Duyarlı bir ruha sahip kadının bedeni her satıldığı sahibi tarafından gördüğü muamelenin nasıl incittiğini, onun ruhunda ne denli tahribat yaptığını tahmin etmek çok zor değil...
İşte Rabia da böyle bir toplumda akla gelebilen her türlü cefayı görmüş, çileyi çekmişti.
Rabia'nın çektiği acılar, O'nu özgün düşünceye, arayışa sevk etti; Arap toplumunun akıl dışı anlayışını, özellikle köleliğe, cariyeliğe izin veren "bağnaz" anlayışını, sistemi sorgulamaya başladı.
Acıların verdiği kavrukla mücadele ruhu gelişti.
Öyle bir düşünce sistemi beyninde yer etti ki kötülük yapan insanların cennet-cehennem rekabetini anlatmak istedi.
Cenneti yakmak için tuttuğu meşale ile cehennemi söndürmek için taşıdığı kova suyun anlamı çok büyüktü...
Burada din ticaretine bir isyan vardı...
İşte bu kahraman cesur kadının esas verdiği mesaj "dinci" zihniyete karşı mücadele edilme mesajıdır.
İnsanları sömürmek için cennet ve cehennem pazarlamacılığını yapan din tüccarlarına karşı mücadeledir, isyandır, uyarıdır.
***
Düşünelim şimdi; "4" (parmak-el) sembolünü kullananlar, Rabia'ya her türlü kötülüğü yapanların taşıdığı zihniyete bilerek ya da bilmeyerek destek vermiş olmuyorlar mı?
Kötülüklerin öncüsü toplumsal bir zihniyetin yerilmesidir Rabia'nın yukarıdaki sözleri...
Mısır'daki Kahire'de Rabia'nın adını taşıyan meydanda güya "hak-adalet" arayışında olanlar, Rabia'nın bu çok önemli mesajına hizmet etmek için mi bağırıyorlar, birbirini katlediyorlar?
Bu kalabalıkların söylemleri, gayeleri, Rabia'nın yukarıda ifade edilen mesaja uygun mudur?
Yani cennet ve cehennem ticaretine karşı bir nümayiş, toplantı mıdır yaptıkları?
HAYIR!..
***
O zaman, Mısır kalabalıklarını desteklemek için "4"(dört parmak) sembolünü kullananlar, başta Rabia'nın ruhunu incitmekte olduklarını hiç düşündüler mi?
Mümkün olsa da Rabia ayağa kalksa ve dese ki; "Bre zalimler, bana her türlü kötülüğü reva gören sistemin, anlayışın karşısında benim verdiğim mesaj belli, hâlbuki sizler aksine Allah adını kullanarak birbirinizi katlediyorsunuz. Yine din ticareti yapıyorsunuz, benim adımı da sembol olarak kullanıyor ve istismar ediyorsunuz. Verdiğim mesajı anlamamışınız defolun bre sahtekarlar, yalancılar, mürailer!.. Bir de benim adımı taşıyan bu meydandan dört parmak işareti yaparak benim üzerimden iktidarda kalmak istiyorsunuz, siz en namert zalimlersiniz!..”
Acaba Mısırlı nümayişçiler ve onların destekçileri ne derdi?
Rabia'nın ruhu şimdilerde olup biteni görüyor ve hissediyor bu zalimlerin yaptıklarını!..
Onun için inanıyorum ki Rabia'nın ruhu isyandadır bu sahtekârlara karşı...
***
Şimdi, "4 parmak" (Rabia) işaretini politik malzeme yaparak, halkın din duygularını ayak basamağı yaparak "OY" toplamaya çalışan politikacıları Allah'a havale ediyorum, onları ıslah etsin derim!
Sosyal medyada profillerinde Rabia rumuzunun bilmeden kullananlar ise umarım ki işin aslını, verilen gerçek mesajını öğrenmiş olurlar bu açıklamalı yazı ile...
Rabia'nın verdiği mesajı doğru ve tam anlarlar, insanlık için iyi şeyler yaparlar, ona göre hareket ederler.
SONUÇ
Din ticareti yapanın dini de inancı da olmaz!
Çünkü dinini sattığına göre ona yeni bir din gerekecektir!
O da olmayayacağına göre dini istismar onu satan, insanları Allah’la Kuran’la kandırıp kazanç, mevki, makam, itibar, iktidar sağlamak isteyen her kim olursa olsun Tanrı huzurunda çok zor durumda olacağı kanaatindeyim!..
Bizden hatırlatması...

 

Yayın Tarihi
10.03.2021
Bu makale 13743 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!