BİLİMSEL DÜŞÜNCE

102. Yıldönümünde Sarıkamış Felaketi

Tarih 1914, Kasım…

Moskof ordusu başladı işgale Doğu Anadolu’nun en ucundan…

Hedef; Erzurum, ilk engel Pasinler ve Eleşkirt…

Kazım Karabekir komutasındaki 3. Ordu karşıladı düşmanı Köprüköy’de…

Tarik, 6 Kasım 1914…

Vuruşma başladı karlar altında…

Kanı ilikte donduran soğuk şiddetli…

Sürüldü cepheye yazlık kıyafetli Bağdat'tan gelen ordusu, takviye kuvvet diye…

Sarıkamış dağlarındaki ilk düşman soğuğa…

Tükürüğü havada donduran ayaza...

Kaputsuz, potinsiz…

Sevk edildi Allah-ü-Ekber dağlarına bu kahraman Mehmetler…

Yanlışın yanlışında ısrar etti “Enver” kafalılar…

22 Aralık 1914 - 15 Ocak 1915 arası...

Tarihe "acı" olarak yazılan günler...

Bir felakete imza attı yanlış kararlar…

Büyük Sarıkamış faciası yaşandı…

90 bini aşkın Mehmet kurşun atmadan "düşman soğukla" çarpışarak şehit oldu!

Müsebbipler belliydi, ama hesap soracak yoktu…

Zira hâkim de, savcı da aynıydı!

Tarihi hatalar, ihmaller sıralandı ardı sıra...

Tıpkı bugün gibi…

Bugün de tarihi hataların en büyüğü yaşıyor Ülkem!

Türkiye’yi felakete sürükleyecek zihniyet egemen oldu.

Örgütlü cehalet iş başında...

Bu millet, eliyle iktidara getirmiş durumda…

"Celladına aşık" olan bir millet örneği yok tarihte!

Sarıkamış felaketinin 102. yılında, ‘şehitlerimizi unutmadan, unutturmadan hiç olmazsa ruhlarına birer Fatiha esirgemeden analım’ dedim…

***

Ders çıkaralım!

Bilinen bir söylemdir: "Tarih tekerrürden ibarettir!"

İyi de, tarihin tekerrür etmemesi için insanoğlu neden aklını başına devşirmez?

Neden tarihi olaylardan ders almıyoruz?

Tarih, ders alınmak için vardır…

Peki, ‘bugün neler oluyor’, diye sorgulamak gerekirken yine vurdumduymaz takımı gibi başımızı kuma gömmüş “magazin” zevkiyle meşgulüz!

Peki, bu millet ne zaman uslanacak, uyanacak?

Bilerek sömürgenlerin oyunlarına alet olunuyor!

Emperyalist Batı'nın üslerine bağrımızı açıyoruz…

Askerlerimizin başına çuvallar geçiriliyor…

AB+D-NATO denetimindeki bir ülkenin neresine kamanın saplayacağı meçhul!

Ortadoğu bataklığına saplanmış Türkiye!

Hergün yeni şehit haberi; bugün 47. şehit geldi

"Fırat Kalkanı" denilen tuzaktan...

Suriye iç işlerine karışmanın bedeli çok bütyük!

İçte ve dışta onlarca şehit!

***

Peki, tüm bunları yapan yaptıran kimler?

Bize bu hainliği reva görenler kimler?

Bu kararı verenlere bu yetkiyi kim verdi?

Lafazanlığı sanat haline getiren ikbal hastası doyumsuz, kin ve nefret kusan felaket tellalları!

Suçlu kim?

Türk milletinin kendisi, Türk halkı!

Denecek ki; "Evet ben verdim, benim mukaddesatımı, dinimi, inancımı istismar ettiler, beni aldattılar, ama bunların bu kadar yalancı, riyakar olduğunu nereden bilebilirdim ki" diyebilirsin…

Haklısın bu deyişinden; aldandın, aldatıldın, kandın kandırıldın…

Tamam, bundan sonrası için uyanacak mısın, uykuya devam mı?

Uyandın mı?

Bu oyunlarını görmezden gelecek misin?

Yine tıpış-tıpış "REYİNİ" (şeref ve namus belgesi) bu felaket tellallarına tekrar verecek misin?

Yeni bir Sarıkamış felaketlerinin yaşanmaması için aklını kullanıp “HAYIR” diyecek misin?

Bekleyelim ve görelim…

************

"Moskof ocaklarının ateşi gözlerimizdeki ayazı tandır közüne tebdil eyler"

(Iğdırlı Ali Çavuş'tan alıntıdır)

Sarıkamış Türküsü

Sarıkamış üstünde kar,

Kar altında Mehmed’im yatar.

Gülüm donmuş kara dönmüş,

Gören sanmış yârini sarar.

***

Kimi Yemen kimi Harput,

Üzerinde ince çaput,

Avut yiğit gönlün avut,

Yar sarmazsa Mevla’m sarar.

 

R. Demir (07.01.2017)

Yayın Tarihi
11.01.2017
Bu makale 1402 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!